Eleman nasıl aranır ?

Adila

Global Mod
Global Mod
Eleman Nasıl Aranır? (Bir Küçük Dükkanın Büyük Hikâyesi)

Selam forum ahalisi 🌿

Bugün size sadece “iş ilanı vermek”le ilgili bir şey anlatmayacağım.

Bu, bir arayış hikâyesi. Biraz insan bulma, biraz kendini bulma hikâyesi.

Çünkü bazen “eleman aramak” aslında bir insanı değil, bir umudu aramaktır.

1. Ahmet Usta’nın Dükkanı

Küçük bir şehirde, eski bir marangoz atölyesi vardı.

Sahibi, kır saçlı, sessiz bir adam: Ahmet Usta.

Elleri nasırlı, kalbi odun gibi sıcak…

Yıllardır aynı dükkanın tozunu siler, talaşın kokusuyla yaşardı.

Ama son zamanlarda yorgundu.

– “Bir eleman bulsam da öğrettiklerimi birine bıraksam,” derdi kendi kendine.

Ama öyle kolay mıydı?

İlan vermek kolay, ama “işi sahiplenebilecek” birini bulmak zordu.

O yüzden o sabah, kahvesini içerken kâğıda büyük harflerle yazdı:

“ELEMAN ARANIYOR — Çalışkan, güvenilir, eli iş tutsun yeter.”

2. Elif’in Hikâyesi

Şehrin diğer ucunda, yeni mezun bir kız vardı: Elif.

Psikoloji okumuştu ama iş bulamamıştı.

Bir gün yürürken Ahmet Usta’nın ilanını gördü.

Bir marangoz atölyesi… Kendi alanıyla hiç ilgisi yoktu ama içinden bir ses, “Git sor,” dedi.

Dükkanın kapısını açtığında talaş kokusu burnuna doldu.

Ahmet Usta başını kaldırdı, gözlüğünü düzeltti.

– “Buyur kızım?”

– “İlanda eleman arıyordunuz ya… Ben başvurmak istiyorum.”

Ahmet Usta şaşırdı.

– “Marangozluk zor iştir. Ağırdır, eline yapışır talaş, üstüne siner koku.”

– “Benim elimde kalem, üstümde hayal kokusu vardı yıllarca. Belki biraz değişiklik iyi gelir.”

Usta sustu.

Kızın gözlerinde bir merak, bir inat vardı.

O an karar verdi:

– “Tamam kızım. Yarın sabah gel, başla bakalım.”

3. İki Farklı Dünyanın Buluşması

İlk gün kolay geçmedi.

Elif tahtaları taşırken zorluk çekti, kesme makinelerinden korktu.

Ama yılmadı.

Ahmet Usta uzaktan izliyordu, belli etmeden destek oluyordu.

Erkeklerin dünyası genelde çözüm odaklıdır.

Ahmet Usta için iş, “doğru ölçü, net kesim, sağlam sonuç”tu.

Elif içinse, “ilişki kurmak, anlamak, hissederek öğrenmek.”

Bir gün Elif tahtayı yanlış kesti.

Usta sinirlenir gibi oldu, ama sonra durdu.

– “Kızım,” dedi, “ölçmeden biçtin yine.”

Elif başını eğdi.

– “Bazen insan kalbini ölçemiyor Usta.”

O an usta sustu.

Talaşın içinde ilk defa bir duygusal yankı hissetti.

Belki de eleman değil, “ruh arkadaşı” bulmuştu işinde.

4. Marangozluk Bir Bilim, İnsanlık Bir Sanattı

Zaman geçtikçe Elif öğrenmeye başladı.

Her tahtanın farklı bir dokusu olduğunu, her ağacın sabrının başka olduğunu fark etti.

– “Usta, bu ceviz ağacı biraz inatçı,” derdi.

– “Senin gibi,” derdi usta, gülümseyerek.

Ahmet Usta da onun gözlerinden öğrenmeye başladı.

Eskiden “işi yapmak” önemliydi, şimdi “işi paylaşmak” anlam kazandı.

Bir gün Elif dedi ki:

– “Usta, sen eleman arıyordun ya, aslında kimi arıyordun?”

– “Valla kızım,” dedi usta, “başta sadece biri gelsin yeter diyordum. Ama anladım ki insan, el aramıyor, yürek arıyor.”

İşte o cümle, dükkanın duvarına kazınacak kadar anlamlıydı.

5. Şehrin Yeni Ustası

Aradan aylar geçti.

Elif artık tahtayı hem ölçüyle hem duyguyla kesiyordu.

Bir gün Ahmet Usta, elindeki kalemi masaya bıraktı.

– “Ben biraz dinleneceğim artık,” dedi.

– “Ama dükkan?” diye sordu Elif.

– “Dükkan sende. Ben seni buldum ya, mesele kalmadı.”

O günden sonra tabelada ufak bir değişiklik yapıldı:

“Ahmet & Elif Usta — Marangoz Atölyesi”

Müşteriler geldiğinde kimse cinsiyet, yaş, unvan sormuyordu.

Sadece işin sıcaklığı, samimiyeti konuşuluyordu.

Ahmet Usta bazen kenarda oturur, sessizce izlerdi.

Bir gün yanına gelen komşusu,

– “Helal olsun, sonunda aradığın elemanı buldun ha,” dedi.

Usta gülümsedi:

– “Yok,” dedi, “ben ararken bulmadım. Öğretirken buldum.”

6. Hikâyenin Ardındaki Mesaj

Bu hikâyenin özü şu:

Eleman aramak, sadece beceri aramak değildir.

Bir işi sürdürecek olan şey eller değil, kalplerdir.

Erkekler genellikle sürece “verimlilik” ve “çözüm” penceresinden bakar.

– “İlan verelim, referans bakalım, mülakat yapalım.”

Kadınlarsa daha empatik bir yerden yaklaşır:

– “Bu insan bizimle uyum sağlar mı? İşin ruhuna dokunur mu?”

Ve işte başarı, bu iki yaklaşımın birleştiği yerdedir.

Bir işletmeyi büyüten strateji değil, hikâyedir.

Bir ekibi bir arada tutan maaş değil, anlamdır.

Bilimsel olarak da bunu destekleyen çalışmalar var.

İnsan kaynakları araştırmalarında, duygusal uyumun (emotional fit) uzun vadeli iş başarısında teknik yeterlilikten bile daha etkili olduğu görülüyor.

Yani “doğru kişi” aslında “doğru enerji” demek.

7. Forumdaşlara Soruyorum: Sizin Eleman Hikâyeniz Ne?

Forumdaşlar,

Siz hiç eleman aradınız mı?

Ya da belki bir işe başvurdunuz, ama aslında hayat size bambaşka bir kapı açtı mı?

Sizce bir işte “uyum” mu daha önemli, “yetenek” mi?

Ahmet Usta gibi biriyle çalışmak ister miydiniz, yoksa Elif gibi birinin azmini mi örnek alırdınız?

Yorumlarda konuşalım.

Belki bu başlıkta sadece “iş arama” değil, insan bulma hikâyelerini paylaşırız. 🌿

Unutmayın, bazen en iyi ilanı değil, en doğru insanı bulmak gerekir.

Çünkü gerçek ustalık, doğru kişiyi seçebilmekte değil; doğru insanda kendini görebilmektedir.